Bu seferki yazım her zamankilerden farklılık taşıyor olacak. Bu sefer bier kritik yapmıyorum.
Yazmak istediklerimi yazıyorum. Bu yazıyı bir sıkılganlık veya bir demoralize durumunda yazmıyorum.Gayet iyiyim ve
uzunca bir süre sonra hayattan zevk almaya başlamış bir insan profili çiziyorum.
Fakat tüm bunlara rağmen içinde bulunduğumuz sistemin açıklarına gözümü yumamıyorum.
Aslında hepimiz bir sistemin parçasıyız. Birbirimizden çok farklı değiliz. Bizleri farklı kılansa içinde bulunduğumuz hayatlar ve
yaptığımız seçimlerin getirdiği zorunluluklar...
Her yeni güne yeni bir travma ve boşluk içerisinde günü kurtarmak için çırpınacağımız ve diğer günlerden hiç bir farkının olmadığını bildiğimiz
halde umarsızca yaşamaya devam etmek için başlıyoruz. Peki ya Neden ? Sorusunu hiç soruyor muyuz ? Kendimizle başbaşa kaldığımız her an bu
soruyu öyle öfkeli soruyoruzki belkide bu öfke yüzünden bu soruya vereceğimiz cevaptan korkuyoruz. Daha soru gelirken öfkeye sarılmış bir alev
topu misali üzerimize geliyor ve karşılayamıyoruz,soğutamıyoruz.
Evet,biz kendi yarattığımız durumdan,kendimize sorduğumuz sorunun cevabını vermekten korkuyoruz. Yoksa biz bazı şeyleri kabul mu ettik ?
Hayır mı ?
Kim,kim söyledi bunu ? dememize gerek yok.
Açık açık ve çok net bir şekilde 'evet biz bazı şeyleri kabul ettik.' demeliyiz.
Kaçarımız var mı ?
Çıkmadık candan ümit kesilmez diye boşuna söylemiyorlar. Demek ki hala bir şansımız var ve biz bunu kullanabiliriz.
Ama aramızda hala işaret bekleyenler var. Somut bir şeyler olsun ve harekete geçeyim. İşte sistem dediğimiz olayın bizi kitlediği nokta bu...
Bize hareket alanı sunmuyor. Bu alanı bizim yaratmamızı ve sonuçlarınada bizim katlanmamızı istiyor. Bizi bir işaret beklemek zorunda bırakıyor.
Fakat biz bunu idrak edebiliyor muyuz ?
Hayır mı ?
Yok öyle bir işaret diyorum ben... Ama ya siz ? !
Ya biz ?
Peki diyip yola girenlerle,hayır böylesi iyi diyenler arasındaki farklılık ise insanın ya en tepede yada en dipte yaşamasına olanak sağlıyor.
Ya ben ?
Ben mi ? Benim bir skalam yok. Benim bir dengem yok. Evet ben,ya en tepede olacağım yada en dipte... Her insan gibi benimde hayat yolunda yaptığım seçimler
belirli bir noktaya kadar getirdi beni ve bundan sonrası içinde yine kendi özgür seçimlerime devam edeceğim. Bunların pişmanlığını ve sevincini yaşayacağım. Kim bilir ?
Geleceği bir parça bile bilmek istemeden yaşamak isteyenler ve özgürce seçimlerini
yapanlara selam olsun...
26.06.2011 - 22:33