19 Aralık 2010 Pazar
Av Mevsimi
Av Mevsimi - Yavuz Turgul
Polisiye , Türk Sineması ve Yönetmen ? Bu üçlü bir araya geldiğinde ortaya nasıl bir film çıkar ?
Av Mevsimi...
Öncelikle şunu belirterek başlamalıyım ki , çok başarılı bir yapım olmuş. Aslında Av Mevsimi,genel açıdan baktığımız vakit
klasik bir polisiye filmi...
" Yeni bir şeylerin görüleceği aralıklar mutlaka vardır." Filmin yapısı bu cümle üzerine kurulmuş. Film,uzun süredir merakla beklenen bir yapımdı.
Oyuncu kadrosuna baktığımız vakit böyle bir filmin kötü olma ihtimali zaten olamaz diyorduk. Hele hele Yavuz Turgul 'un elinden çıkacak bir iş
için bir hayli ümitliydik. Hayal kırıklığına uğramadık. Gayet kaliteli ve iyi oyunculukların olduğu bir film izledik.
Harry Potter vari bir intro ile başlayan filmin giderek artan temposu bizi filme bağlamak için yetiyor. Hikaye de kusur aramak istersek buluruz.'Niye hasta kızı çok ortalarda gösterdi ?
Biz anladık ama herşeyi.','final daha farklı olamaz mıydı ? adam kendini niye öldürdü ?' , 'bu filme çok şatafatlı bir final giderdi be' cümleleri
sinema salonunun çıkışında insanların dillerinden dökülüyordu. Nitekim haklı oldukları yanlar da var ama burda inisiyatif tamamen yazan ve yöneten
Yavuz Turgul 'un elindeydi ve biz de onun bu bakış açısına saygı duymalıydık.
Oyunculukların genel anlamda beni çok etkilediğini söylersem yanlış bir tabir kullanmamış olurum. Şener Şen ve Çetin Tekindor... İki büyük usta,
gerçekten de filme tat katıyor ve oyunculukları parmak ısırtıyor.
Ve Cem Yılmaz... Cem Yılmaz rolünün hakkını sonuna kadar vermiş. Hatta oynamamış,yaşamış desek daha doğru olur. Hele meyhanedeki veda gecesinde tüm insanları çoşturmasına ne demeli ? 4/4 'lük bir performans sergiledi...
'
Ben şahsen Cem Yılmaz 'dan bu derece bir performans beklemiyordum. Çok başarılıydı ve kesinlikle aldığı her övgüyü hak etti ve
adeta insanlara da "ispatlayacağım hiç bir şey yok" dedi.
Okan Yalabık ! Çaylak ve şaşkın moda nasıl girilir ? deseler bundan sonra referansım Av Mevsimi - Okan Yalabık olacaktır.Devamlı hikayenini içindeydi ve izleyici kendisinden uzaklaştırmadı.
Tek takıldığım Melisa Sözen oldu.Melisa Sözen 'in performansı,bu kadar iyi oyunculukların arasında beni hiç etkilemedi. Bu vitrine yakışmayan bir performanstı... Öyle ki Rıza Kocaoğlu ve Bartu Küçükçağlayan bile
az sayı da sahnede yer almasına rağmen çok başarılıydılar.
Melisa Sözen 'e rağmen cast'ın genel anlamda başarılı olduğunu söyleyebilirim.
Bu türde yapılan filmlere Türk sinemasının ihtiyacı olduğunu bir kez daha görmüş olduk. Aslında Türkiye, sinema için tüm hikayesiyle polisiye filmler için çok iyi bir malzeme...
Bunu sinemada kullanmak,evet biraz beceri ve dikkat istiyor ama olmaması için hiç bir neden yok. Bunun en iyi örneğini de Yavuz Turgul veriyor ; Av Mevsimi...
Bu tip filmler benim Türk Sinemasına olan inancımı tazeliyor,güvenimi arttırıyor. Ben ,Türk sinemasının her zaman biraz emek,çaba ve istek ile çok iyi işler çıkartabileceğine
inananlardanım.
Sinema salonunda izlenmesi gereken bazı özel filmler vardır ya,işte Av Mevsimi öyle bir film. Ben beğenmedim ve muhakkak izlenilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Bu yapım için ter döken tüm çalışanlara,tüm emeği geçenlere bizlere bu filmi sundukları için burdan teşekkürleri sunarım.
Osman ULUKAYA
18.12.2010
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder